Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Rasattepe’de yer alıyor. Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda. 1944 yılında yapımına başlanan anıt, 1953’te tamamlanmış. Giriş yolunun iki yanı aslan heykelleri ve meşalelerle süslüdür. Zafer alanı, yolu asıl anıta bağlayan bölümdür; çevresinde sekiz kule vardır ve her birine Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir ad verilmiştir. 20 metre yükseklikte ve 30 metre genişlikteki şeref salonunun gerisindeki pencerenin önünde lâhit yer alır. Atatürk’ün asıl mezarı, bu simgesel lâhdin tam altındadır. İsmet İnönü, Cemal Gürsel ve 27 Mayıs şehitleri de Anıtkabir çevresine defnedilmiştir. Anıtkabir kompleksi içindeki üniteler; İstiklâl Kulesi, Hürriyet Kulesi, Aslanlı Yol, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılâp Kulesi, Zafer Kabartmaları, Mozole - Şeref Holü.
Müzede, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik çağdan başlayarak, Neolitik, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Urartu dönemlerine ait, Karain, Çatalhöyük, Hacılar, Canhasan, Beyce Sultan, Alacahöyük, Kültepe, Acemhöyük, Boğazköy Gordion, Pazarlı, Altıntepe, Adilcevaz, Patnos kazılarından gelme çeşitli koleksiyonlar ve çeşitli dönemlere ait örnekler, Osmanlı Dönemi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergileniyor.
M.Ö. I. binin ikinci yarısından başlayarak, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş, cam, mermer, bronz eserler ile ilk kullanılan sikkeden başlayarak günümüze kadar olanları da içine alan sikke koleksiyonları, Müze’nin nadir kültür varlıklarını temsil ediyor.
Müze Tel : (+90-312) 324 31 60 - 312 62 48
Ulus’ta Hacı Bayram Cami bitişiğinde yer alıyor. M.Ö. II. yüzyılda Frigya Tanrıçası Men adına yapılmış olan tapınak zamanla yıkılmış. Bugün kalıntıları bulunan tapınak ise son Galat Hükümdarı Amintos’un oğlu Kral Pylamenes tarafından Roma İmparatoru Augustus adına bir bağlılık nişanesi olmak üzere yaptırılmış. Bizanslılar zamanında çeşitli eklemeler yapılıp, pencereler açılarak kilise haline getirilmiş. Etrafı dört sütunla kuşatılmış dört duvar halinde.
Asırlardır kentin bekçiliğini yapan Ankara Kalesi kentin sembolü. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber ilk kez Romalılar tarafından yapıldığı fikri yaygın. Selçuklular tarafından onartılıp genişletilmiş. Kurulduğu tepe yanında akan (Hatip Çayı) Bent deresinden 110 metre yüksekte. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki kısım. Yirmiden fazla kulesi var. Dış kale eski Ankara şehrini yürek biçiminde çevirir. Dört katlı olan iç kale kısmen Ankara taşından kısmen de toplama (spoliyen) taşlarla yapılmış. İç kalenin iki büyük kapısı olup, birisi dış kapı, diğeri hisar kapı adını taşır. İç kaledeki kulelerin yüksekliği 14 ile 16 m. arasında değişiyor.
Başkent Ankara'nın 98 kilometre kuzeybatısındaki derin göl havzasının kenarına kurulan Beypazarı, vadiye bakan engebeli yamaçlar üzerine yayılmış İlk bakışta sıradan bir Anadolu kasabası izlenimi veren ilçe, yaklaştıkça güzelliklerini ortaya döküyor Kıraç bir vadinin her iki yamacına ve tabanına kurulan ilçeye asıl ününü kazandıran Osmanlı konakları, ağırlıklı olarak vadi manzaralı sokaklara serpilmiş İlgisizlik nedeniyle uzun yıllar kaderine terk edilen tarihi evlerin tamamı, bugün koruma altında Vadinin iki yakasına canlılık veren evler, film çekimi bittikten sonra kaldırılacak dekoratif birer set objesi gibi duruyor Perdeler arasından bakan al yanaklı mahcup bakışlar, Beypazarı Evleri'nin ruhsuz birer turistik maket değil, yaşayan ve soluk alan meskenler olduğunu kanıtlamaya yetiyor.
Başkente 75 kilometre uzaklıktaki Kızılcahamam'daki çam ormanlarıyla kaplı Soğuksu Milli Parkı, bayramda kentten uzakta doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen vatandaşlar için bire bir. Volkanik bir sahada olması nedeniyle içerisinde bol miktarda sıcak ve soğuk su kaynakları bulunan park, 800 hektar sarı çam, kara çam ve köknar ormanıyla Başkentlilere temiz havada bir gün geçirme imkanı sunuyor. Piknikçiler için her şeyin düşünüldüğü parktaki 8 bin kişi aynı anda piknik yapabilir. Piknik masaları, ocak yerleri ve çok sayıda çeşmenin yer aldığı Milli Park'ın Kuzcapınarı mevkisinde ayrıca 'fosil ağaçlar'ın yer aldığı muhteşem bir alan bulunuyor.
Piknik için ilçeye gelenler ise Kızılcahamam'ın şifalı kaplıca sularına girmeden evlerine dönmüyor. Kızılcahamam Belediyesi ile çeşitli otellere ait Termal tesisler kaplıca havuzlarıyla terapi imkanı sunuyor. İlçe merkezine 2 kilometre uzaklıkta olan Soğuksu Milli Parkı'na Ankara-İstanbul karayolu üzerinden Kızılcahamam ilçesinin içinden geçen ana yol güzergahından ulaşılabiliyor.
Konya Yolu üzerinde Mogan Gölü’nün kıyısında yer alan Gölbaşı, Ankaralıların mesire yeri. Çevresinde plaj ve gazinoların yanı sıra restoran ve kahvelerde mevcut. Sıcak yaz aylarında deniz özlemini bir parça da olsa gideren bir gezi alanı olan Gölbaşı’nın kıyıları kayık gezileri için de elverişli. Ayrıca Gölbaşı’nda hava sporları etkinlikleri de düzenleniyor.
Ankara’nın 25 km güneybatısında yer alıyor.
Çubuk Barajı
Baraj çevresindeki ormanlık alan içinde gazinolar, piknik yerleri, yürüyüş alanları ve kır kahveleri bulunuyor. Motor gezileri içinde elverişli olan baraja belediye otobüsü ile gitmek mümkün.
Ankara’ya 12 kilometre uzaklıkta
Tuz Gölü
Ankara’nın güneydoğusundaki Şereflikoçhisar’a yaklaşırken, batıya doğru parlayan ışık size Tuz Gölü’nün yaklaştığını bildirir. Tuz kristallerinin şiddetli beyazlığı ve parıltısı aldatıcı bir biçimde kar ve buz görüntüsünde. Tuz Gölü, Melendiz ırmağı, pek çok küçük akıntı ve yeraltı tuzlu su kaynaklarıyla besleniyor. Tuz Gölü, 1500 kilometrekarelik alanıyla Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin ikinci büyük gölü. Göl çevresinde ülkenin değişik kısımlarından gelen insanların kurduğu pek çok yeni köy var. Gerçekten de tuzun berrak göl suyu altında gümüş gibi pırıldayan garip manzarasını görmek için gelmeye değer. Turist kafileleri göl kıyısında durduğu zaman hiç kimse tuzlu zeminde dolaşmaya dayanamaz. Eteklerine ve pantolonlarına sıçrayan suları hiçe sayarak bu doğaüstü beyaz dünyanın içinde yürüme hissinin tadını çıkarırlar. Ve sıçrayan sular kuruduğu zaman, geriye Tuz Gölü’nün kalıntısı olarak ince bir tuz tabakası kalır.